Ada’nın 2 yerleşiminden biri ve ekonomik merkezi denebilecek yeri Livadia ismi ile anılan liman şehridir. Orta Çağdan itibaren adanın merkezi olan Mikro Chorio isimli yerleşim 1930 yıllardan sonra terk edilerek Livadia kullanılmaya başlamıştır. Adalar Arası çalışan teknelerin yanaşma yeri Livadia dır. Küçük bir tekne barınağına ve rıhtıma sahip olan Livadia , tekneden inen yolcuları sakin, telaştan uzak , kalabalık olmayan bir rıhtım manzarası karşılar. Çoğu kişi terkedilmişlik hissine kapıldığı bu görüntüyü itici bulacaktır. Ancak, kitle turizminin etkisi ile tahrip olmamış bir yunan adası yaşamının ne olduğu merak edenler ve huzur içinde birkaç gece geçirmek isteyen gezginler için Tilos bizce vazgeçilmez bir seçenektir.
Livadia’da rıhtımın hemen arkasında restoran. Bar ve birkaç turistik eşya satış dükkanını göreceksiniz. Buradan sola tarafa sahil boyunca ilerlediğinizde , küçük çakıl taşlarının olduğu plajı ,plajın arkasında da restoranlar,pansiyon ve birkaç otelden oluşan konaklama tesisleri ile karşılaşırsınız. Yine rıhtımdan dağ yamacının yukarısına doğru giden yol boyunca konaklama tesisleri ve yerel halkın yaşadığı evler yer alır. Bu yol 6km uzaktaki Tilos’un ikinci yerleşim yeri olan Megalo Chorio ya giden yoldur.
Livadia’da pek fazla gezilip görülecek bir yer olduğu söylenemez. Baştan beri söylediğimiz gibi , Tilos sakin ve huzurlu zaman geçirip, dinlenerek tatil yapmak isteyen kişiler için bir seçenektir. Eğlence ve canlı gece hayatı bekleyenler sürgün adasına mı düştük diye kesinlikle hayal kırıklığına uğrayacaklardır.
Lafı fazla uzattığımız bilerek,Tilos’da yaşadığımız bir deneyimi anlatarak adadaki yaşam tarzı hakkında Sizlerin kanaat sahibi olmasında fayda görmekteyim. 2011 de Tilos adasında konakladığımız otel Rıhtıma yaklaşık 1km civarında uzakta, ve dağ yamacında olan bir oteldi. Otelin sahibi ve tek çalışanına , adadan ayrılacağımız gün bagajlarımızın limana taşınması konusunda yardım için başvurduğumuzda, kendi arabasını alabileceğimizi, anahtarının arabanın devamlı olarak üzerinde durduğunu, ancak bagajları limana götürdükten sonra arabayı geri getirmemizi, arabayı ve anahtarını otoparka park edip gidebileceğimizi söyledi. Herkesin kapısını kilitlemeden yaşadığı zamanları öykü gibi dinleyen kişiler olarak biz, arabasını kilitlemeden anahtarını bile üzerinde bırakmakta sakınca görmeyen bayan ile karşılaştığımızda gerçekten hayrete ve şaşkınlığı düşmüş idik.